İklim değişikliğinin dünyayı harap ettiği bir gelecekte, insanlar yaşamlarını optimize eden bir utopik toplumda varlıklarını sürdürmektedir. Bu toplum, bireylerin tüm yaşamını denetleyip düzenlerken, aile yapıları ve ebeveynlik gibi konuları da sıkı bir şekilde kontrol eder. Başarılı bir çift, çocuk sahibi olup olamayacaklarını belirlemek için beş günlük bir ebeveynlik değerlendirme sürecine tabi tutulur. Bu süreçte, bir değerlendirici, çiftin ebeveynlik becerilerini, çocuk yetiştirme yeteneklerini ve topluma uygunluklarını titizlikle incelemektedir. Çift, bu değerlendirme sırasında hem duygusal hem de psikolojik sınavlarla karşı karşıya kalırken, toplumun aile kurma ve çocuk yetiştirme anlayışını sorgulamaya başlarlar. Hikaye, bireylerin özgürlüklerinin sınırlandığı, her şeyin mükemmelliğe dayalı bir toplumda, insan doğasının ve aile bağlarının nasıl şekillendiğini keşfederken, aynı zamanda etik, insan hakları ve bireysel seçimler üzerine derin bir sorgulama sunar.